25 Kasım 2011 Cuma

Hikayeler - Dertli Karıncalar


D E R T L İ  K A R I N C A L A R

    Yol kenarındaki bir ağacın altında çok geniş bir karınca âilesi yaşardı. Büyükanne, büyükbaba, anne, baba ve çocuklar hep birlikte mutlu idiler. Yazdan yuvalarına yiyecek doldururlar, kışın rahat ederlerdi. Genç karıncalar yuvalarının o daracık kapısından vızır vızır girip çıkarlar, yiyecek taşırlardı. Çocuk karıncalar delikten girip çıkıp oynarlar, şakalaşırlardı.
  İşte yine böyle bir gün genç karınca yuvalarının kapısına geldiğinde başına bir şeyin çarparak çıkmasını engellediğini fark etti. Sanki yuvanın ağzı beyaz bir şeyle kapalıydı. Hemen geri yuvaya inip büyükbabaya söyledi. O, çok tecrübeliydi.
  "Her halde yaramaz insan oğlu kapımızı çöpleriyle kapattı" dedi.
Genç karıncalar yoruluncaya kadar kapıyı zorladılar, fakat açamadılar. Dışarda oynayan çocuklar da yuvaya giremiyorlardı. Orduya haber saldılar. Karınca ordusu başlarında kumandanları rap, rap, rap. İki sıra halinde geldiler.
  Ne kadar uğraştılarsa da yuvanın kapısındaki yaramaz çocukların attığı naylon torbayı çekemiyorlardı. İçerdeki karıncalar, havasızlıktan ölmek üzereydiler.
  Anneleri, Halil ve kardeşlerini o sabah parkta oynamaya götürmüştü. Dönüşte hepsine birer paket şeker aldı ve "Sakın sokakta yemeyin, yemekten sonra evde yiyeceksiniz", dedi. Anne, küçük kardeşi ve Halil'le önde gidiyordu. Ortanca kız ise arkadan hoplaya zıplaya geliyordu. Yaramaz kız annesini dinlememin, şekerleri birer birer yemişti. Bitirince torbayı yol kenarındaki bir ağacın altına bırakıvermişti. Yemekten sonra annesi, "Artık şekerlerinizi yiyebilirsiniz" dedi. Halil kardeşine: "şekerin nerede?" deyince yaramaz kız, "Yolda ben onu yedim, kağıdına da yol kenarındaki ağacın altına attım bile", dedi.
   Halil o yıl okula başlamıştı. Öğretmeni, "Yediklerinizin kabuklarını çöp tenekesine atın" diye öğretmişti. Onun için Halil kardeşine çok kızdı. "Hemen git, ağacın altına attığın torbayı al, çöpe at" dedi. Yaramaz kız koşa koşa gitti, naylon torba ağacın altında duruyordu. Almak için eğildiğinde belki binlerce karıncanın toplanmış olduğunu gördü. Çok şaşırmıştı. Torbayı alıp silkeledi ve eve koştu. Torba kalkınca karıncaların yuvasına temiz hava doldu; böylece karıncalar ölmekten kurtuldukları için küçük kıza teşekkür ettiler.
   Aslında bu teşekkürü öğretmeninin sözünü dinlediği için Halil hak etmişti.



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder